Nasıl Mark Zuckerberg’inki Gibi Bir Facebook Profili Oluşturulur

Nasıl Mark Zuckerberg’inki Gibi Bir Facebook Profili Oluşturulur

Pazarlamacılardan başarılı bir Facebook profili oluşturmaları istendiğinde, çoğunun kaçamak yanıtı: Hey, ben Zuckerberg değilim, oluyor.

Ancak gerçekten de Zuckerberg’ten başka kimi örnek verebilirler ki? Zuckerberg sadece Facebook’un tüm işleyişi hakkında bilgi sahibi değil, aynı zamanda Facebook kullanıcılarının neyden hoşlandığını da biliyor. Bu yüzden gelin birlikte eski dostumuz Zuckerberg’in başarılı bir Facebook profili yaratma konusunda bize neler öğretebileceğini birlikte inceleyelim.


1. Adım – Havalı Bir Çocuk Olmak için Havalı Çocuklarla Arkadaş Olmanız Gerekir

Zaten bilebileceğiniz gibi, Mark’ın bağlantıları oldukça geniştir. Sadece Sean Parker, Peter Thiel ve Marc Andreessen gibi web ünlülerini tanımıyor, aynı zamanda Barack Obama gibi ünlülerle de arkadaş. Havalı çocuklarla arkadaş olduğunuzda dolayı olarak siz de “havalı” biri olarak algılanırsınız. Havalı biri olarak algılandığınızda da insanlar sizinle arkadaş olmak için istekler göndermeye başlar.

Eğer sadece popüler değil, aynı zamanda etkili bir Facebook profili oluşturmak istiyorsanız, havalı çocuklardan “arkadaşınız” olmaları için istekte bulunmalısınız. Çoğu sizin tanımadığı için bu isteği geri çevirecektir ancak arkadaşlık isteği göndereceğiniz her on havalı çocuktan bir ila üçü arkadaşlık talebinizi kabul edecektir.

Bunu en az yüz önemli kişi arkadaşlık isteğinizi kabul edene kadar yapmalısınız. Bu noktaya ulaştıktan sonra günlük olarak birçok tanımadığınız insan size Facebook üzerinden arkadaşlık isteği göndermeye başlayacaktır. Bunun en büyük nedeni önemli insanların çok fazla arkadaşı var ve kendi arkadaşları da başka kimlerle arkadaş olduklarını görmek için profillerini inceler.


2. Adım – Gerçek Arkadaşlarınızı Unutmayın

Artık popüler kişiler ile arkadaş olduğunuza göre bu fırsattan faydalanmanız gerekir. Bu kişiler genellikle gerçekten de meşgul insanlardır ve çok fazla arkadaşları olduğundan profilinizi ziyaret etme, paylaştığınız gönderilere yorum yapma veya beğenme gibi etkinliklerle pek de uğraşmazlar. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için Facebook’ta kendi gerçek arkadaşlarınızla da arkadaş olmanız gerekir. Örneğin Mark hala zengin olmadan önce tanıdığı insanlarla arkadaş. Akrabalarınızdan çocukluk arkadaşlarınıza kadar gerçekten de sizi önemseyen insanlarla arkadaş olmak istersiniz çünkü bu kişiler söyleyeceğiniz veya paylaşacağınız şeyleri önemser.

Facebook’un e-postanıza erişmesine izin vererek, Facebook üzerindeki gerçek arkadaşlarınızı kolayca bulabilirsiniz. Bu sayede site düzenli olarak kimlerle iletişim kurduğunuzu görebilir ve eğer bu insanların Facebook’ta olup olmadıklarını kontrol edebilir. Eğer Facebook kullanıyorlarsa sistem otomatik olarak onları arkadaş olarak eklemeniz için önerilerde bulunur.


3. Adım – Utangaç Olmayın

Mark çok da dışa dönük birisi değil. Ancak gerçek hayatta utangaç veya içe dönük birisi olmanız, online çevrede de böyle olmanız gerektiği anlamına gelmiyor.

Profilinizi eksiksiz olarak oluşturun, birkaç fotoğrafınızı ekleyin, duvarınıza yazın ve en önemlisi ise arkadaşlarınızın duvarlarına yazmaya başlayın. Eğer daha sosyal olmazsanız, Facebook veya herhangi başka bir sosyal ağda başarılı olamazsınız.


Kullandığımız stratejilerden bazıları şunlar:

  • Günlük olarak duvarınızda paylaşım yapın – Genelde başınıza gelen ilginç bir olay, yeni öğrendiğiniz bir konu veya özlü bir söz paylaşabilirsiniz. Özlü sözler Facebook paylaşımları arasındaki en viral içerik türlerinden birisidir.
  • Arkadaşlarınızla kendi duvarınızda etkileşime girin – Arkadaşlarınız duvarınızda yorum yaptığında, onlara yanıt vermeyi unutmayın. Bu sayede onların söylediklerini önemsediğinizi gösterebilir ve onları takdir edebilirsiniz. Unutmayın ki kimse kendi kendine konuşmaktan hoşlanmayacaktır.
  • Arkadaşlarınızla etkileşime girin – Her gün en az bir arkadaşınızın söylediği veya yorum yaptığı bir şeyi beğenin. Özellikle kendi duvarınızda etkileşime girmeyen arkadaşlarınız için bunu yaparsanız, onları kendi duvarınızda sizinle etkileşime girmeleri için teşvik etmiş olursunuz.
  • Tahmin edilebilir olmayın – Her hafta etkileşim oranınızı arttırması için olağandışı bir şey yapın. Bunun için ya çok komik şey ya da tartışmalı bir konu paylaşabilirsiniz. Örneğin, “göz devirmek kalori yaksaydı, kadınların asla diyet yapmalarına gerek olmazdı” başlıklı enteresan bir konu paylaşabilirsiniz.
  • Düşman edinmeyin – Facebook’ta yaptığınız paylaşımlarla kolaylıkla düşman edinebilirsiniz. Arkadaş edinmek için çok çaba harcamışken, neden onları kaybetme riskini göze alasınız ki? Bu yüzden Facebook’ta siyasi veya dini konular hakkında paylaşım yapmaktan kaçının. Örneğin, göz devirmek konusunda yaptığınız paylaşımın ardından da hemen bir tane “apış arasını düzeltmek kalori yaksaydı, erkeklerin asla diyet yapmalarına gerek kalmazdı” gibi bir başka konu paylaşabilir ve bu sayede durumu dengeleyebilirsiniz.

4. Adım – Her Arkadaşınız Aynı Değildir

Mark Zuckerberg herkesi arkadaşı olarak kabul etmiyor ve bunu sizin de yapmanız gerekiyor. Tanıdığınız herkesi kabul etmek yerine, Facebook’un 5,000 arkadaş limitini göz önünde bulundurarak karar almanızda fayda var.


5,000 arkadaşa ulaştıktan sonra Facebook profilimizde bazı incelemeler yaptık ve şu gibi sonuçlara vardık:

  • İşleri küçük tutmak iyi – Her ne kadar yeni popüler kişilerle arkadaş olmak iyi olsa bile herkesle arkadaş olmanıza da gerek yok. Arkadaşlarımızın %47’sinin 500’den fazla bağlantısı var (arkadaş miktarı) ancak etkileşimimizin sadece %21’ine tekabül ediyorlar. 500’den az bağlantısı olan arkadaşlarımız ise profil duvarımızdaki etkileşimlerin %79’una tekabül ediyor.
  • Dünyaya açılın – Arkadaşlarımızın %62’si Türkiye’de yaşamıyor. Bu arkadaşlarımız ise Facebook duvarımızdaki etkileşimlerin %83’üne tekabül ediyor.
  • Kadınlar güçlü bir koz – Arkadaşlarımızın %16’sı kadın ancak etkileşimlerimizin %22’sini yaratıyorlar. Keşke daha önce daha fazla kadın arkadaş edinseydik ancak 5,000 arkadaş sınırına ulaştığımız için artık bunun için geç kaldık.

Profilinizdeki 5,000 arkadaş sınırına ulaşmadan önce bizim yaptığımız hataları yapmayın. Kimleri arkadaş olarak kabul ettiğiniz konusunda dikkatli olun çünkü profilinizin ne denli başarılı olacağını bu arkadaşlarınız etkiliyor.


5. Adım – Kendi Reklamınızı Yapmak Yanlış Bir Şey Değil

Zuckerberg’in sıklıkla yaptığı şeylerden birisi de Facebook’ta kendi reklamını yapmak. Üstelik bunu kendi fan sayfasında yapıyor. Time dergisindeki kapak görselinden, Saturday Night Live şovuna konuk olduğu etkinliklere kadar kendisi ile ilgili şeyleri herkesle paylaşıyor. İşletmenizle neler yaptığınızı başkalarının da öğrenmesini sağlayın çünkü bu, trafik çekmenin ve aynı zamanda yeni müşteriler edinmenin en etkili yollarından birisi. Şirketimizin neler yaptığı hakkında tüm arkadaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Aynı zamanda Facebook üzerinden kendi markamın da tanıtımını yapıyorum. Ne zaman bir blog gönderisi yazsak, bunu kendi Facebook duvarımda da paylaşıyorum. Son 5 yılda konu kendinizi tanıtmak olduğunda en önemli şeyin zamanlama olduğunu öğrendik. Facebook profilimizde tatil günleri de dahil olmak üzere haftanın her günü paylaşım yaptık. Hatta bazı günler saat başı paylaşım yaptığımız bile oldu. Kendi arkadaşlarımız arasında en çok etkileşimi aldığımız saat dilimi genellikle 08.00 ila 11.00. Bizim için en başarılı günler ise Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe.


Sonuç

Mark Zuckerberg’in izinden gitseniz bile onun gibi bir bilyoner olma ihtimaliniz düşük. Ancak en azından sadece popüler değil aynı zamanda oldukça etkili bir Facebook profili yaratmayı başarabilirsiniz. Daha fazla vakit kaybetmeyin. Kollarınızı sıvayın ve Facebook görünürlüğünüzü oluşturmaya başlayın. Ne tür bir işletmeniz olduğu veya nasıl bir kariyer tercih ettiğiniz hiç de önemli değil, her zaman Facebook profilinizi kullanarak tanıtım yapabilirsiniz. Bunun için yukarıda ve hemen aşağıda paylaştığımız önerileri uygulamanız yeterli olacaktır.

Profilinizi doldurun (tamamen) – Facebook’taki en iyi profil, dolu olandır. Bu sadece isminizi ve iletişim bilgilerinizi doldurmanız gerektiği anlamına gelmiyor, size sunulan her alanı doldurmanız gerekiyor.

Kendinizi mevcut çevrenizle sınırlamayın – Sadece lise ve üniversite arkadaşlarınızla etkileşime girmekten kaçınmalı ve kendi sektörünüzdeki veya girmek istediğiniz sektördeki insanlarla da