Tek Bir Ürün Satmadan Sosyal Medyadan Para Kazanmanın 11 Yolu
Sosyal medya takipçilerinizin sayısı fazla mı? Öyleyse bu takipçilerinizi nasıl paraya çevirebileceğinizi öğrenmek ister misiniz?
Günümüzde tek bir ürün bile satmadan sosyal medya üzerinden para kazanan birçok insan var. Oldukça normal görünmelerine rağmen tonlarca takipçisi olan birçok profil görmüşsünüzdür. Genelde ya seyahat ediyor ya da eğlenceli bir şeyler yapıyor gibi görünürler. Peki bu masallara özgü yaşam tarzını maddi açıdan desteklemek için tam olarak da ne yapıyorlar? Bu kişilere sosyal medya fenomenleri veya sosyal influencer deniyor.
Uzmanlar, önümüzdeki iki yıl boyunca dünya çapındaki fenomen pazarlamacılığının 5 ila 10 milyar dolarlık bir endüstriye dönüşeceğini öngörüyor.
2017 yılında pazarlamacıların %86’sı yıl içerisinde en az bir sefer fenomen pazarlamacılığı kampanyalarını kullandı. Pazarlamacıların %39’u ise 2018 yılında fenomen pazarlamacılığı için ayırdıkları bütçeyi arttırdıklarını belirtiyor. Eğer sosyal medya üzerinden para kazanmayı düşünüyorsanız, tüm bu gelişmeler sizin için oldukça iyi haberler. Henüz çok takipçiniz olmasa bile bu rehber sayesinde kendinizi markalar ve pazarlamacılar için nasıl daha cazip bir hale getirebileceğinizi öğreneceksiniz. Daha önce markanızın itibarını arttırmak için küçük fenomenlerden nasıl faydalanabileceğiniz hakkında bir rehber paylaşmıştık.
Şimdi ise bir fenomen olarak para kazanmayı düşünen kişiler için bilgilendirici bir rehber hazırlamayı düşündük.
Fenomen pazarlamacılığı kesinlikle dikkate almanız gereken en önemli pazarlama trendlerinden birisi ve eğer kendinizi doğru tanıtabilirseniz, bu sektörden büyük paralar kazanabilirsiniz. İşte, herhangi bir ürün satmanıza gerek kalmadan sosyal medyadan para kazanmanızı sağlayacak 11 yöntem.
1. Bir Platform Seçin
Yapmanız gereken ilk şey odaklanacağınız bir platform seçmektir.Nihayetinde mümkün olduğunca çok sosyal medya platformunda profiliniz olmalı ancak bunlardan sadece birisi ana odağınız olmalıdır. Araştırmalar neredeyse tüm sosyal medya fenomenlerinin Instagram’ı tercih ettiğini gösteriyor.
2018 yılında, sosyal medya fenomenlerinin %82’si Instagram’ın kendilerinin bir numaralı platformu olduğunu belirtiyordu. Bunu %12 ile YouTube ve %2’den daha az bir oranla Facebook takip ediyordu.Bunun en büyük nedeni muhtemelen fenomenlerin %76’sının Instagram’ın diğer sosyal medya platformlarına kıyasla en başarılı araçları sunduğunu söylemesi.Bu rakamlara bakarak, Instagram’ı birincil önceliğiniz yapmanız gerektiği konusunda tavsiye verebiliriz.
Bu noktada ateşi yeniden keşfetmeye gerek yok. Eğer diğer fenomenler Instagram’da büyük başarılar elde ediyorsa, sizin de onların izinden gitmeniz gerekir.
Sahip olduğunuz diğer sosyal profillerinizi ise kendi markanızın imajını güçlendirmek ve daha geniş kitleye erişmek için kullanmalısınız.
Ancak Facebook ve Twitter platformlarını Instagram’daki takipçi sayınızı arttırmak amacıyla kullanabilirsiniz.
2. Fenomen Ağlarına Katılın
Sosyal medya üzerinden para kazanmanın bir diğer yolu da fenomenler için oluşturulmuş ağlara katılmaktır. Bu platformlar markaları, insanların takip ettikleri hesaplar ve özelliklerine göre eşleştiriyor. Bu açıdan Brandwatch oldukça harika bir başlangıç olabilir.
Varsayalım ki, sosyal medya profillerinizde ruhsal sağlık ve yoga ile ilgili birçok içeriğiniz var. Takipçileriniz de kesinlikle bu tarz içerikler ile ilgileniyordur ki zaten sizi takip etmelerinin en büyük nedeni de budur. Eğer bu gibi ağlardan birisine katılırsanız, sizin içeriklerinizle ilgili ürünü veya hizmeti olan markalar sizi çok daha kolay bir şekilde bulabilecektir. Eğer bir marka yeni yoga matını veya yoga kıyafetlerini satmak için bir fenomen arayışındaysa, bu gibi ağlar üzerinden en uygun adayı bulabiliyor. Markalarla olan tüm iletişiminizi bu gibi markalar üzerinden yürütebilirsiniz. Bu sayede, sosyal medya üzerinden mesajlaşmak yerine daha derli toplu çalışabilirsiniz. Takipçi sayınız bir hayli arttıktan sonra mesaj kutunuzdaki mesajlarla başa çıkmak oldukça zorlu olacaktır. Kısa bir süre önce sosyal medya fenomenleri için verimli platformlar hakkında bir yazı kaleme almıştık. Bu yazı markalar için kaleme alınmıştı ancak fenomenler için de bir hayli faydalı olacaktır. Burada paylaştığımız listeyi inceleyebilir ve sizin ihtiyaçlarınıza ve isteklerinize en uygun olanı bulabilirsiniz.
3. Etkileşim Oranlarınızı Arttırın
Markaların sosyal medya fenomenleri ile çalışmayı istemelerinin en büyük nedeni oldukça yüksek etkileşim oranlarıdır. Aslında markalar, etkileşim konusunu fenomen pazarlamacılığı kampanyalarındaki başarılarını ölçmek için öncelikli unsur olarak görüyor.
Eğer kendinizi daha cazip kılmak istiyorsanız, markalara takipçilerinizle aranızdaki etkileşim oranlarının ne kadar da yüksek olduğunu göstermek isteyebilirsiniz.
İlk olarak etkileşimi arttırmak için nasıl açıklama yazmanız gerektiğini öğrenerek başlayın. Takipçilerinizin paylaştığınız gönderileri beğenmesini, yorum yapmalarını, etiketlemelerini, izlemelerini ve paylaşmalarını istersiniz. Takipçilerinize yanıt vermeyi de unutmayın. Bunun özellikle de on binlerce takipçisi olan okuyucularımız için oldukça zorlu olduğunu biliyoruz. Ancak takipçilerinize yanıt göndermek için zaman ayırmayı bir alışkanlık haline getirmelisiniz.
En azından eğer yanıt gönderemiyorsanız, yaptıkları yorumları beğenin. Unutmayın ki bu sizin işiniz olacak. Eğer sosyal medyadan para kazanmak istiyorsanız, her gün kendinizi daha değerli bir fenomen yapmak için belirli bir zaman ayırmanız gerekecektir. Eğer kolay bir şey olsaydı, herkes yapıyor olurdu.
Takipçilerinizle etkileşime girmek sizinle kendileri arasında kişisel bir bağ hissetmelerine yardımcı olur. Onlara bir marka önerdiğinizde, sizin önerinizi dikkate alırlar ve bu da pazarlama kampanyanızın daha başarılı olmasını sağlar.
4. Ücretsiz Ürünler Dağıtın
Herkes bedava bir şeylere sahip olmak ister. Takipçilerinizle etkileşimi arttırmak için çekilişler yapmak birinci önceliğiniz olsun. Markalar ile anlaşmaya ve paylaşacağınız içerik türünü belirlemeye başladığınızda, onlara çekiliş yapmayı önerebilirsiniz. Nihayetinde karar tamamen onlara ait. Sponsorlu içerikler için ödeme yapan taraf onlar. Ancak sizi rahat hissettirmeyen hiçbir şeyi kabul etmek sorunda değilsiniz. Eğer paylaşmanızı istedikleri içeriğin takipçileriniz için bir anlam ifade etmeyeceğini düşünüyorsanız, tekliflerini nazikçe reddedebilirsiniz. Sonuçta sırf biri size bir imkan sundu diye her şeyi paylaşarak itibarınızı kaybetmek istemezsiniz. Aksi durumda takipçilerinizin etkileşim oranlarında ciddi bir düşün yaşarsınız. Instagram fenomeni Jen Selter’in şu gönderisine bir göz atın:
Jen’in Instagram’da 12 milyondan fazla takipçisi var. 12 milyon kişinin dikkatini nasıl çekersiniz? Tabi ki spam yapmamalısınız.
Gönderinin aslında bir markanın tanıtımı olduğu çok açık. Ancak bunu kendi takipçilerine bir değer katarak sunuyor ve onlara bedava bir şey kazanma fırsatı tanıyor. Bu gönderi karlı bir çekiliş yapmak için gerekli olan tüm unsurları içeriyor. Eğer hala takipçi sayınızı arttırmaya çalışıyorsanız, henüz hiç sponsorunuz olmasa bile çekiliş düzenlemek bunun için en iyi yol olabilir. Bir hediye çeki için cebinizden 100 lira harcamak ve bunu çekilişle kullanıcılarınıza sunmak buna değecektir. Ardından fenomen kariyerinizde bir adım öteye geçerek, markalara ne kadar başarılı etkileşim oranlarınız olduğunu gösterebilirsiniz.
5. Basit Hashtagler Kullanın
Eğer sosyal medyadan para kazanmaya çalışıyorsanız, hashtag kullanmaktan çekinmemelisiniz. Ancak her gönderi başına tek bir hashtag kullanmayın.
Araştırmalar birden fazla hashtag kullanmanın daha yüksek etkileşim oranları elde etmenize yardımcı olduğunu gösteriyor.
Buradaki sihirli rakam yedi. Yedi hashtage sahip gönderiler en yüksek etkileşim oranlarına sahip. Ancak bu ipin ucunu kaçırabileceğiniz anlamına gelmiyor. Tek bir gönderide yediden fazla hashtag kullanmak spam olarak algılanabilir. Oldukça çeşitli hashtagler kullanın. Bunlardan bazıları çok geniş hashtagler olabilir ve daha geniş bir kitleye hitap edebilir. Örneğin, #tbt sosyal medyada kullanılan popüler bir hashtagtir. Bu sayede gönderiniz milyonlarca insana ulaşır. Ancak tüm bu keşmekeşte kaybolmak da istemezsiniz. Her bir kampanyaya uygun benzersiz ve daha özel hashtagler üretin. Örneğin, eğer çekiliş örneğine tekrar dönersek, Jen her çekiliş gönderisinde #JenSelterGIVEAWAY diye bir hashtag kullanıyor. Giveaway, çekilişin İngilizce karşılığıdır.
6. Bir Mobil Uygulama ile Ortaklık Kurun
Sıklıkla sosyal medya fenomenlerinin aynı türdeki markalar ile ortaklık kurduğunu görüyoruz. Kıyafet, spor ürünleri, aksesuarlar ve yiyecekler tanıtıyorlar.
Her ne kadar bu stratejinin yanlış bir yönü olmasa bile uzun vadeli büyüme açısından sürdürülebilir değildir. Eğer zaman içerisinde gönderi başı ücretleriniz artmaya başlarsa, bu markalar sizden yeterince faydalandıklarını düşündükten sonra sizi bırakıp, diğer fenomenlerle çalışmaya başlayacaklar.
Alışılmışın dışına çıkın ve mobil uygulamalar gibi farklı markalar ile ortaklıklar kurun. İşte, sosyal medya fenomeni Eric Rubens böyle bir strateji izliyor:
Eric’in Instagram’da 380 binden fazla takipçisi var. Biyografisine bakarsanız, kişisel markasının imajının bir parçası olarak farklı şeyleri tanıtıyor. YouTube kullanıcı adını ve web sitenin bağlantı adresini de görebilirsiniz. Ancak kırmızı ile vurguladığımız alana bakın. Explorest adlı yeni bir mobil uygulama ile kurduğu ortaklığın göstergesi. Bu uygulamanın benimsediği iş modeli ise oldukça benzersiz. Kullanıcılarına havalı fotoğraflar çekebilecekleri yerler için yönlendirme yapıyor.
Bu fikir aynı zamanda Eric’in kişisel imajıyla da uyumlu. Eğer profilinize göz atarsanız, dünyanın farklı yerlerinde harika fotoğraflar çektiğini göreceksiniz. Hiç kuşkusuz, takipçileri de bu tarz içerikler ile ilgileniyor. Bu yüzden Explorest gibi bir mobil uygulama ile başarılı bir ortaklık kurma fırsatı varmış ve bunu kullanmış.
7. Kendi Kategorinizi Bulun
Yeni fenomenler için kendilerine para kazanma fırsatı sunan her türlü anlaşmayı kabul etmek oldukça cazip gelir. Ancak paylaşacağınız bu gönderilerin geleceğinizi etkileyeceğini unutmamalısınız. Kendi öz değerleriniz ve inançlarınız ile çelişen markalar ile ortaklık kurmak istemezsiniz.Dahası, bu içeriğin takipçilerinizi nasıl etkileyeceğini ve gelecekte diğer markalar tarafından nasıl algılanacağınızı analiz etmelisiniz. Neden bahsettiğimizi daha iyi anlatmak için şu örneğe birlikte göz atalım. İşte, James Tollefson’un Instagram biyografisi:
James’in 23 bin takipçisi var ki bu da onu harika bir mikro fenomen yapıyor. Her ne kadar, daha önceki örnekte olduğu gibi, biyografisi henüz bir şeyin tanıtımını yapmasa bile, kendi hayatı ve kim olduğu hakkında bize bilgi veriyor. Kendisi bir yazılım mühendisi, San Diego’da yaşıyor ve fitness ile ilgileniyor. Kendinizin fitness ile ilgilendiğini söylemek ile gerçekten fitness ile ilgilenmek arasında büyük bir fark vardır. Gelin, birlikte paylaştığı fotoğraflara bakarak, açıklaması ile uyumlu olup olmadıklarını inceleyelim.
Gördüğünüz üzere içeriklerle kesinlikle biyografisi ile uyumlu. James kendi fitness macerası ile ilgili içerikler paylaşıyor ve bu kategoriyle ilgili ürünlerin tanıtımını yapıyor. Eğer markaları ve fenomenleri buluşturan bir topluluğa katılırsanız, içeriklerinizin uzmanlık alanınızla uyumlu olduğundan emin olmak istersiniz.
Biyografinizde yemek hayranı olduğunuzu söyleyip, asla yiyecek veya sektördeki markalarla yaptığınız iş birliklerini paylaşmamazlık yapmayın. Bu bir anlam ifade etmeyeceği gibi size para da kazandırmaz.
8. Değerinizi Bilin
Araştırmalara göre fenomenlerin %80’i sponsorlu içeriklerin kendilerinin ana gelir kaynağı olduğunu söylüyor. Bu, reklamlardan ve iş ortaklığı bağlantılarından çok daha yüksek bir yüzde. Fenomenlerin sadece %33’ü gerçekten de sponsorları ile bir anlaşma imzalıyor. Kendinizi koruduğunuzdan ve yaptığınız iş karşılığında ödeme alacağınızdan emin olmalısınız. Size sadece ücretsiz ürün göndermeyi teklif eden markalar için içerikler paylaşmayın. Eğer bu sektörden para kazanmak istiyorsanız, bu yeterli değildir. Aşağıdaki grafikten de görebileceğiniz gibi, pazarlamacılar fenomenler için ayırdıkları pazarlama bütçelerini arttırmayı planlıyorlar.
Pazarlamacıların sadece %5’i fenomen pazarlamacılığı bütçelerini azaltacaklarını belirtiyor. Sektörde para kazanabileceğiniz birçok fırsat var ve tek yapmanız gereken doğru adımları atmak. Ücretsiz olarak kimseye çalışmayın. Peki, bir gönderinin ederi ne kadar? Rakamlar sahip olduğunuz takipçi sayısına ve etkileşim oranlarınıza bağlı olarak değişecektir. Ortalama olarak işletmelerin %60’ı gönderi başına 2000 liradan daha az ödüyor. %27’si ise 2000 ila 8000 lira arasında ödeme yapıyor. Sadece %4’ü gönderi başına 25000 liradan fazla ödüyor. Ünlü biri olmadığınız sürece muhtemelen gönderi başına 25000 lira kazanamayacaksınız. Ancak bu, 2000 ila 8000 lira arasındaki fiyatlandırmayı hedefleyemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Varsayalım ki her hafta iki farklı marka için iki sponsorlu içerikler paylaşmaya başladınız. Bunlardan birisi ise 2000 lira diğer ise 6000 lira ödüyor. Eğer düzenli olarak bu rakamlar civarında ödeme almaya devam ederseniz, yıl sonunda ortalama 400.000 lira gibi bir para kazanabilirsiniz.
9. Yüksek Kaliteli Fotoğraflar Paylaşın
Sizinle daha önce paylaştığımız tüm örneklere tekrar bir bakın. Hepsinin ortak yönü ne? Yüksek kaliteli içerikler.
Eğer sosyal medya fenomeni olmak istiyorsanız, paylaştığınız fotoğrafların yüksek kaliteli olduklarından emin olmak zorundasınız.
Eğer gerekirse profesyonel bir fotoğraf makinesi ya da en azından daha iyi fotoğraflar çekmenize yardımcı olacak yeni bir akıllı telefon satın alın.
Kendinize yatırım yapın. Mobil uygulama ile ortaklık kurma örneğinde gördüğünüz gibi yüksek kaliteli fotoğraflar çekmek size daha büyük fırsatların kapısını aralayacaktır. Albert Hongbo Yang’ın Instagram profiline gelin birlikte bakalım:
Paylaştığı fotoğraflar adeta nefes kesici. Albert’in paylaştığı fotoğraflarla ilgilenen 24 bin takipçisi var ki konu markalar ile çalışmak olduğunda bu önemli bir avantajdır. Instagram’da ürün satmak istemiyor olsanız bile eğer fotoğraflarınız yeterince iyiyse, bir fotoğrafçı olarak da para kazanabilirsiniz. Dikkat çeken fotoğraflar paylaşmak kendi otoriterinizin artmasına yardımcı olacaktır. Bu konuda daha detaylı yardıma ihtiyacınız varsa bir profesyonel ile çalışmadan nasıl fotoğraf çekip, düzenleyebilirsiniz adlı rehberimize bir göz atabilirsiniz.
10. Markalarla Olan İlişkilerinizi Açıkça Belirtin
Sosyal medya fenomeni olmanın bir diğer gerekliliği de markalarla olan ilişkilerinizi açık bir şekilde belirtme zorunluluğudur. İlk olarak takipçilerinizi yanıltmak veya size olan güvenlerini kaybetmek istemezsiniz. Bu doğru bir davranış olmaz. Ancak daha da önemlisi, bu birçok yasal mevzuat tarafından zorunlu kılınan bir gerekliliktir. Çoğu yasal zorunluluk bir ürünün reklam olarak tanıtıldığında, bunun açık ve net bir şekilde yapılmasını zorunlu kılar. Yanlış anlaşılmaya neden olacak #teşekkürler veya #işbirliği gibi kafa karıştırıcı hashtagler kullanmamalısınız. Aynı zamanda insanların tıklayarak ulaştığı karşılama sayfalarında yayınlayacağınız bu konu hakkındaki bildirimlere veya duyurulara da güvenemezsiniz. İlişkilerinizi doğru bir şekilde nasıl belirtebileceğiniz hakkında Anastasia Ashley’nin gönderisi iyi bir örnek olacaktır:
Anastasia La Roche-Posay’in cilt bakım ürünlerinin tanıtımını yapıyor. Görüldüğü üzere gönderisinin açıklamasında markayı açık bir şekilde etiketlemiş ve marka ile olan ilişkisini açıklamak üzere #sponsored hashtagini kullanmış. Bu konu hakkında kesinlikle ortada kafa karıştırıcı bir durum yok. Gönderisi ve ilişkisi çoğu yasal mevzuat ile uyumlu.
11. Hizmetlerinizi Tanıtın
Her ne kadar sosyal medyada ürün satmadan para kazanmak isteseniz bile eğer isterseniz sunduğunuz hizmetleri satabilirsiniz.
Daha önce yüksek kaliteli fotoğraflar çekerek nasıl para kazanabileceğiniz ve ardından bu fotoğrafları kullanarak nasıl daha fazla para kazanabileceğinizden bahsettik. Bu, para kazanmanın yollarından birisi ve bunun gibi tercih edebileceğiniz birçok yöntem mevcut. Örneğin, Rob Atkin’in Instagram profiline bir bakalım.
Rob, biyografisinde kendi web sitesinin tanıtımını yapıyor. Açık bir şekilde kendisi kişisel antrenör. Ancak hizmetlerini sunma şekli kesinlikle kendisinin kişisel antrenör olduğunu söylemesinden çok daha yaratıcı. Bunu sadece söylemek yerine, hizmetlerini tanıtmak için “yoğun temposu olanlara karın kaslarını çıkartmak için yardımcı oluyorum” ve “fitness uzmanı” gibi yaratıcı söylemler kullanılıyor. Gönderilerinden de görebileceğiniz üzere içerikleri de bu kategoriye uygun ki daha önce de bahsettiğimiz gibi bu oldukça önemli. Eğer sosyal medya üzerinden herhangi bir ürün satmadan para kazanmak istiyorsanız, hizmetlerinizi daha fazla kişiye ulaştırmak için bu platformları bir reklam aracı olarak da kullanabilirsiniz.
Sonuç
Günümüzde sosyal medya üzerinden para kazanabileceğiniz birçok yöntem ve fırsat mevcut. İnsanlar tek bir ürün satmaya bile gerek duymadan oldukça iyi rakamlar kazanabiliyor. Özellikle bol takipçisi olan okuyucularımız profillerini kullanarak markalar üzerinden para kazanabilirler.
Şu an çok fazla takipçiniz olmasa bile, takipçi sayınızı ve etkileşim oranlarınızı arttırıp, potansiyel müşterileriniz için kendinizi daha cazip kılabilirsiniz.
Bu rehberde paylaştığımız tüyoları ve tavsiyeleri uygularsanız, sosyal medya profilinizi kolayca bir para basma makinesine dönüştürebilirsiniz.